Euromaster, bireysel mobilitenin arttığı bugünlerde araç lastiklerinin tamir ve basınçlarının güvenli bir şekilde yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Patlayan lastiğin tamir edilip edilemeyeceği; lastiğin durumuna, hasarın boyutuna ve yerine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Uzmanlar, lastik patlak haldeyken kullanılmadıysa, hasar lastiğin sadece sırt kısmındaysa ve oluşan hasar 6 mm’yi aşmıyorsa, tamirin mümkün olduğunu belirtiyor. Lastik tamirinde ilk olarak lastikte oluşan deliğin ve lastiğin iç kısmının temizlenmesi, hava kaçıran kısmın sızdırmazlık katmanının hesaplanması gerekiyor. Ardından hava kaçıran bölüme, karkası güçlendiren “mantar yama” adı verilen özel parça yerleştiriliyor ve son olarak lastiğin basınçla testi gerçekleşiyor. Lastiğin patladığının ya da zarar gördüğünün anlaşılması için ise bir takım hususlara dikkat etmek gerekiyor. Eğer lastik inik ise patlamış olabileceği gibi jant paslanması, supap sızdırmazlığı gibi sebeplerden dolayı basınç da düşmüş olabiliyor. Çok yavaş bir şekilde inmeye sebebiyet veren bir deliğin oluşması ise ancak detaylı kontrollerle anlaşılıyor.
Sürüş güvenliği ve yakıt tasarrufu için basınç kontrolü önemli!
Ayda bir kez kontrol edilmesi gereken lastik basınç değerleri doğru yapıldığında, sürüş güvenliği ve erken aşınmanın yanında yakıt tasarrufuna da katkı sağlıyor. Lastikler doğru basınç ayarında değilse gereken verim alınamıyor ve aynı zamanda sürüş güvenliği de tehlikeye atılmış oluyor. Basıncın, araç kullanım kılavuzunda, sürücü kapısı üzerinde veya yakıt deposu kapağında yer alan araç lastik basınç değerlerine uygun bir şekilde ayarlanması gerekiyor. Subapta çatlak, subap kapağında yırtık ya da lastik patlağı gibi bir dış etken yoksa lastikler ayda ortalama 1 PSI basınç kaybediyor.
Düşük hava basıncı, lastiğin aşırı esneyerek ısınmasına sebebiyet veriyor. Bu da lastiğin yolla temas yüzeyinin bozulmasını ve aracın yol tutuşunun olumsuz etkilenmesini beraberinde getiriyor. Özellikle ıslak zeminde fren mesafesinin uzamasıyla ciddi kaza riskleri de ortaya çıkabiliyor. Euromaster ayrıca, aşınma ve sızıntıların önüne geçebilmek için her lastik değişiminde, lastik basınç izleme sisteminin (TPMS) de kontrol edilmesini tavsiye ediyor. Bu kapsamda Kasım 2014’den itibaren trafiğe çıkan tüm yeni binek taşıtlar TPMS ile donatılıyor. Elektronik sensör ve supap parçalarından oluşan, lastik problemlerini anında tespit eden sistem, elektronik supap parçaları aşınırsa arıza verebiliyor. Dolayısıyla her lastik değişiminde TPMS sisteminin de kontrolü gerekiyor.
Euromaster’dan eksiksiz lastik hizmetleri
Euromaster sunduğu ücretsiz check-up hizmetiyle lastik kullanımı esnasında yaşanabilecek olası mağduriyetlerin önüne geçiyor. Sürücülerin lastik maliyetinden tasarruf etmesine ve emniyetli bir şekilde yola dönmelerine katkı sunuyor. Euromaster klasik lastik basınç kontrolleriyle birlikte diagnostik, sensör montaj-demontaj, aşınan TPMS parça yenilenmesi, sensör programlanması ve sistem kalibrasyonu hizmetleri sunuyor.
Diğer içeriklerimize buradan göz atabilirsiniz!